Bu Blogda Ara

26 Kasım 2012 Pazartesi

MERHABA ARKADAŞLAR BEN ............... HAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHHAHAHAHAHAHAHAHAHHAA

15 Mayıs 2012 Salı

Bugün Olmayan Neyi İcat Etmek İsterdin?


Işınlama Deneyleri


isinlamaTeleportasyon yani ışınlanma deneyleri günümüzde hız kazanmaya başladı, yapılan son deneyler uzaktan bakıldığında çok küçük gibi görünsede aslında ışınlanma adına büyük gelişmeleri temsil ediyor. Bilim adamları yaptıkları deneylerde maddenin özelliklerini bir milimetreden daha kısa bir mesafe içerisine aktarmayı başardı. Işınlanma enerji, hareket ve manyetizmanın atomlar arasında iletilmesi ile gerçekleştiriliyor, günümüzde teleportasyon ile ilgili deneyleri National Institute of Standards and Technology öğretim üyesi David J. Wineland ile Innsbruck Üniversitesi’nden Rainer Blatt yönetiyor.
Teleportasyon çalışmaları için beril veya kalsiyum atomları kullanılıyor, ışınlanmanın gerçekleşmesi için bir atomun kuantum özellikleri  değer bir atoma kopyalanıyor bu olaya ise entaglement adı veriliyor, bu olay ile birbirlerinden kilometrelerce uzaktaki  atomlarıeşlemek dahi mümkün oluyor atomların eşleşmesi ise yanlızca milisaniyelerler ifade ediliyor.

Kaynak:http://www.bilgiustam.com/isinlama-deneyleri/

10 Mayıs 2012 Perşembe

Dünyanın Yedi Harikası


Dünyanın Yedi Harikası

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Dünyanın Yedi Harikası, tamamı insanoğlu tarafından inşa edilmiş, olağanüstü antik yapı ve yapıtlardır. Ayrıca Antik Dönemin Yedi Harikası adıyla da anılırlar. İlk olarak M.Ö. 5. yüzyılda tarihçi Heredot tarafından ortaya atılan bir kavramdır. M.Ö. 4. yüzyılda Sidon'lu Antipatros tarafından ilk olarak "Dünya'nın yedi harikası üzerine" (Περὶ τῶν Ἑπτὰ Θεαμάτων) adlı eserle oluşturulmuştur. Günümüzde geçerli kabul ettiğimiz 7 harika listesi, M.Ö. 2. yüzyılda son şeklini almıştır.
Günümüzde, Dünyanın Yedi Harikası'ndan sadece Keops Piramidi ayaktadır. Diğerleri yangın ya da deprem gibi nedenlerle yok olmuşlardır.


Ana madde: Keops Piramidi
Keops Piramidi
 

Giza Piramitleri'nin üçü birden dünyanın yedi harikası listesine dahil değildir. Piramitlerden sadece Keops Piramidi bu listeye girmiştir. Keops Piramidi, 4. Hanedanlık zamanında M.Ö. 2560 yılında Firavun Khufu (Keops) tarafından yaptırıldı. Yapımının 20 yılı aştığı sanılmaktadır. Piramit yapıldığında 145,75 m yüksekliğindeydi. Yapıldığından itibaren 43 yüzyıl boyunca dünyadaki en yüksek yapı olarak kayıtlara geçmiştir. Keops Piramidi ilk inşa edilen olmasına rağmen dünyanın yedi harikası arasında günümüzde ayakta duran tek yapıdır.

Babil'in Asma Bahçeleri [değiştir]

Milattan önce 7. yüzyılda Babil kralı Nebukadnezar tarafından yaptırılmıştır. Babil'in çorak Mezopotamya çölünün ortasında, ağaçlar, akan sular ve egzotik bitkilerin bulunduğu çok katlı bir bahçedir. Coğrafyacı Strabo'nun 1. yüzyıldaki tanımına göre:
"Bahçeler birbiri üzerinde yükselen büyük direklerden oluşuyordu. Bunların içleri çukurdu.Büyük bitkilerin ve ağaçların yetişebilmesi için toprakla doldurulmuştu. Kubbeler, sütunlar ve taraçalar pişmiş tuğla ve asfalttan yapılmıştı. Yüksekteki bahçeleri sulamak için Fırat Nehri'nden zincir pompalarla su yukarılara çıkarılıyordu. Bu şekilde üst seviyelere taşınan su, bahçeleri sulayarak teraslardan aşağıya yukarı Söylentiye göre Nebukadnezar bu yapıyı sıla hasreti çeken karısı Semiramis için yaptırmıştır. Semiramis Medes kralının kızıdır. Söylentiye göre Mezopotamyanın düz ve sıcak ortamı onu bunalıma itmiş, kral da karısının hasretini sona erdirmek için yapay dağların olduğu, suların aktığı yemyeşil bir bahçe yaptırmıştır.
Babil'in asma bahçelerinin günümüze gelen kesin izleri yoktur. Fakat, bölgede araştırma yapan arkeologlar, Babil'deki sarayın kuzeydoğusunda görünüşü garip olan temel ve tonozlar buldular. Bunların Babil'in Asma Bahçelerine ait olup olmadığını düşünülmektedir. Babil'in Asma Bahçeleri, klasik yazarlar tarafından ayrıntılı bir şekilde tanımlanmıştır. Günümüzde bu tanımlara göre çizilen resimler bulunmaktadır. Sanılanın aksine efsanevi bahçeler bir yerlere asılı değil, sadece sütunlarla desteklenen taraçalar üzerinde kurulmuştur.

Artemis Tapınağı [değiştir]

Ana madde: Artemis Tapınağı
İzmir'in Selçuk ilçesi sınırları içinde bulunan Efes'teki Artemis Tapınağı'nın temelleri milattan önce 7. yüzyıla kadar gitmektedir. TanrıçaArtemis'e ithafen yapılmıştır. Tamamiyle mermerden oluşuyordu. Lidya kralı Croesus tarafından yaptırılan yapı, Yunan mimar Chersiphron tarafından tasarlanmıştı ve dönemin en büyük heykeltıraşları Pheidias, Polycleitus, Kresilas ve Phradmon tarafından yapılmış olan bronz heykellerle süslenmişti. Tapınak hem bir pazaryeri, hem de bir dini müessese olarak kullanılıyordu. Artemis Tapınağı M.Ö. 21 Temmuz356'da adını ölümsüzleştirmek isteyen Herostratus adlı bir Yunanlı tarafından yakıldı. Aynı gece Büyük İskender doğmuştur. Büyük İskender Anadolu’yu fethettiğinde Artemis Tapınağı’nın yeniden yapılması için yardım teklif etmiş fakat reddedilmiştir.

Zeus Heykeli [değiştir]

Ana madde: Zeus Heykeli
Olimpia'daki Zeus Heykeli
Zeus Heykeli M.Ö. 450 yıllarında, adına olimpiyat oyunları düzenlenen Tanrıların kralı Zeus için, Olimpiyatlar'a ismini veren Olimpia'da yapılmıştır. Zeus Heykeli, bir tahta iskelet üzerine altın, fildişi ve metal parçalar yerleştirilerek Pantenon'un içinde yapılmıştır. Heykelin oturduğu taban 6,5 m genişliğinde ve 2 m yüksekliğinde, heykelin kendisi ise 12 m yüksekliğindeydi.Büyük bir yangın sonucunda yok oldu.

Rodos Heykeli [değiştir]

Ana madde: Rodos Heykeli
Rodos Heykeli
32 metre yüksekliğinde, demir ve taşla desteklenmiş bronzdan yapılmış bir heykeldir. Rodoslular tarafından Güneş Tanrısı Helios'a ithafen yapılmıştır. Yapılışından yok oluşuna kadar yalnızca 56 yıl geçmesine rağmen, Rodos Heykeli dünyanın yedi harikasından biri olmayı başarmıştır. Bunun en büyük sebebi, devasa bir heykel olmasının yanı sıra Rodos adasındaki insanlar için beraberliğin simgesi olması idi. Rodos Heykeli’nin yapılması tam 12 yıl sürmüş ve heykel M.Ö. 282 yılında bitirilmiştir. Liman girişinde bulunan heykel M.Ö. 226 yılında bir deprem sonucunda en zayıf noktası olan dizinden kırıldı. Rodoslular, Firavun Ptolemy III Eurgetes’den restorasyon için yardım teklifi aldılarsa da, bir kâhine başvuruldu ve yardım reddedildi. Neredeyse 900 yıl boyunca heykel harabe halinde kaldı. 654 yılında Araplar Rodos’u feth ettiler. Heykelden kalanları Suriyeli bir Yahudi’ye sattılar.[kaynak belirtilmeli]

İskenderiye Feneri [değiştir]

Ana madde: İskenderiye Feneri
İskenderiye Feneri
Tehlikeli kıyı şeridi boyunca gemicileri yönlendirmek amacı ile Mısır'ın İskenderiye kenti kıyısındaki Faros (Pharos) adasında yapılmıştır. Proje Büyük İskender'in komutanları Ptolemy Soter zamanında M.Ö. 290 yılları sonunda başlamış, ölümünden sonra oğlunun hükümdarlığı zamanında bitirilmiştir. Şehrin batı limanında bulunan fener yaklaşık 166 m yüksekliğindedir. Sadece harikaların değil bugüne kadar yapılmış fenerlerin de en yükseğidir. Gemicilik için güvenli bir ortam sağlamak isteyen Yunanlı tüccar Sostratus tarafından finanse edilmiştir. Fener'in en gizemli yanı, gündüzleri bile güneş ışığını denize yansıtmak amacı ile tasarlanmış cilalı bronz aynalarıydı. Geceleri ise aynaların önünde ateşler yakılıyor, böylece aynanın yansıttığı ışık gece yaklaşık 50 km mesafeden görülebiliyordu. Yapı bir dizi depreme kadar bozulmadan kaldı. Fakat depremler ve doğal şartlar sonunda çöktü. Üst kısmı 955 yılında bir deprem ve fırtınadakopan fenerin gövde kısmı da 1302'de başka bir depremde çöktü. En sonunda 1480 yılında Memlük Sultanı Kait-bay tarafından fenerin olduğu yere yapılan bir kalede malzemeleri kullanılmak üzere tamamen yıkıldı.

Kral Mausollos'un Mezarı (Halikarnas Mozalesi) [değiştir]

Halikarnas Mozolesi
Ana madde: Mausoleum
Halikarnas Mozolesi, Kral Mausollos için karısı ve kız kardeşi tarafından yaptırılmış bir mezar. Bodrum civarında yapılmış ve yapımı M.Ö. 350 yılında tamamlanmış. Tabanın üstünde kenarları heykellerle süslenmiş basamaklı bir podyum bulunuyordu. Süslü su mermerinden yapılmış lahit ve mezar odası, podyumun üstünde bulunuyordu ve İyonya tarzı kolonlarla çevrilmişti. Sıra sütunlar, yine heykellerle süslenmiş bir piramit çatıyı destekliyordu. Dört tane savaş atıyla çekilen bir savaş arabası heykeli ise piramidin tavanını donatıyordu. Halikarnas Mozolesi'nin toplam yüksekliği 45 m. idi ve 4 tarafındaki 4 heykelin her birini ayrı bir heykeltıraş yapmıştı. Bu heykeller, tanrıların değil de insanlar ve hayvanların heykelleri olmasından dolayı tarihte özel birer yer tutarlar. 16. yüzyıl boyunca Halikarnas Mozolesi iyi bir durumda korundu. 15. yüzyılda Haçlı Seferleri sırasında St. John şövalyeleri bölgeye geldiler ve bugün Bodrum Kalesi olarak geçen büyük bir kale yaptılar. Bu kalenin yapımında Halikarnas Mozolesi'nin nerdeyse bütün taşları kullanıldı.

Diğer listeler [değiştir]

Yeni harikalar [değiştir]

İsviçre merkezli "New7Wonders Vakfı", dünyanın yeni 7 harikasını belirlemek için başlattığı yarışmaya 21 finalist eser katıldı. Dünyanın dört bir yanından yaklaşık 100 milyon kişi cep telefonu ve Yeni Yedi Harika [1] adlı internet sitesinde 6 yıl boyunca oy kullanarak dünyanın yeni 7 harikasını seçti. Oylama 7 Temmuz 2007'de (07/07/07) sona erdi. Cep telefonu ve internet oylarıyla belirlenen dünyanın yeni 7 harikası, Portekiz'in başkenti Lizbon'da ilan edildi. Dünyanın yeni 7 harikası; Ürdün'deki Petra Antik Kenti, Çin Seddi, Brezilya'dakiKurtarıcı İsa Heykeli, Peru'daki Machu Picchu Antik Kenti, Meksika'daki Chichen Itza Piramidi, İtalya'nın Roma kentindeki Kolezyum ve Hindistan'daki Tac Mahal anıtmezarı şeklinde sıralandı.

Kaynakça [değiştir]

  • New7Wonders Foundation
  • İngilizce Vikipedi'deki 8 Ekim 2006 tarihli Seven wonders of the world maddesi
  • Fransızca Vikipedi'deki 6 Ekim 2006 tarihli Sept merveilles du monde maddesi

17 Nisan 2012 Salı

2012 Karikatürleri






Çok güzel karikatürler şuan bu yazının üstündeki resim bize ders veriyor.

En Çok Beğendiğim Yazılar



Çok güzel bir yazı önem belirten bir yazı.


Güzel Resimler

Açıklama: Bu resim müthiş 2012'nin en güzel resimleri arasından seçtim.

Eğitim, Eğitim Yine Eğitim

İnsanın orunlu* olması için,
Eğitim, eğitim yine eğitim!
Yaşamını bir güzel sürmesi için,
Eğitim, eğitim yine eğitim!

Karanlığı kov ki aydınlık olsun,
Erinç, gönenç ile mutluluk dolsun,
Yalandan sıyrılıp doğruluk olsun,
Eğitim, eğitim yine eğitim!

Öğreten insana köle olmalı,
İnsanlık için bilgiyle dolmalı,
İyi, doğru ve güzeli bulmalı,
Eğitim, eğitim yine eğitim!

Eğitim olmazsa çıkar yol olmaz,
Ne çare bulunur ne yara onmaz,
Sayarsın yerinde, ilerlemek olmaz,
Eğitim, eğitim yine eğitim!

Eğitilen insan aranan olur,
Çalışır, boş durmaz, üretken olur,
Engeller kaybolur, dümdüz yol olur,
Eğitim, eğitim yine eğitim!

Her yaşta eğitenin yanında ol,
Bilgisiz kalmayıp, bilgi ile dol,
Erime, başarıya kavuşturan yol,
Eğitim, eğitim yine eğitim!

Şahinim der eğitim sağlıklı yoldur,
Boş durma, dimağın bilgiyle doldur,
Ol bilinçli yurttaş, gerisi kuldur,
Eğitim, eğitim yine eğitim!
 
Mustafa Şahin
 
Kaynak:http://www.antoloji.com/egitim-egitim-yine-egitim-siiri/

 

KIRLANGIÇ İLE SERÇE Fabl

KIRLANGIÇ İLE SERÇE
Kırlangıç ile serçe dost olmuşlar. Birlikte gezip dolaşmaya başlamışlar. Diğer kırlangıçlar önceleri bu duruma ses çıkarmamışlar. Fakat kırlangıç serçeyi yuvasına getirmeye başlayınca işler değişmiş. Kırlangıcın yuvası ahşap, boş bir evin saçak altındaymış ve burada pek çok kırlangıç yuvası varmış. Serçenin gelip gitmesi, kırlangıçları rahatsız etmiş.

Kırlangıçlar toplanıp bir sözcü seçmişler. Sözcü uygun bir zamanda kırlangıca konuyu açmış ve serçeyi yuvasına getirmemesini söylemiş.

Kırlangıç biraz direttiyse de sonunda genel isteğe boyun eğmek zorunda kalmış. Bir gece serçe yuvasında uyurken aniden uyanmış. Dalları arasına yuva kurduğu ağaç sallanıyormuş. Uçup çevreyi şöyle bir kolaçan etmiş. O zaman bunun bir yer sarsıntısı olduğunu anlamış.

Aklına dostu kırlangıç gelmiş. Kırlangıcın yuvasına gitmiş, onu uyandırmış. Kırlangıca diğer kırlangıçları uyandırmasını, ahşap evin sarsıntıdan yıkılabileceğini söylemiş. Kırlangıç söyleneni yapmış. Son kırlangıç da kaçınca ahşap ev yıkılmış. Daha sonra kırlangıçlar başka bir evin saçak altına yeni yuvalar yapmışlar ve yaşamlarını borçlu oldukları dost serçenin kırlangıcın yuvasına gelip gitmesine karşı çıkmamışlar.


Kaynak: http://www.nuveforum.net/2572-serdar-yildirim/269704-fabl-hikayeleri/

Benim Kahramanım

                                                          Rüzgar
                                                       Rüzgardı adım,hızlı adımım...
                                                       Puanları toplar,takarım kaskı...
                                                       Basmadık yer bırakmam
                                                       kasabada,kimse yetişemez
                                                       benim hızıma...

 Kaynak:http://www.trt.net.tr/trtcocuk/kasaba/

16 Nisan 2012 Pazartesi

Vatan Yahut Silistre

Vatan Yahut Silistre


 Adı : Vatan Yahut Silistre                                                                                                                              
Yazarı : Namık Kemal                                                                                                                                    
Tercüme Eser İse Tercümanı : Kenan AKYÜZ                                                                                                 
Yayınevi : Gökşin Yayın                                                                                                                                 Yayın Yılı :  1984                                                                                                                                                                                                                                                      

Konusu: Silistre bugünkü Bulgaristan’da Tuna ırmağının kıyısında, bir kenttir. 1388 yılında Türkler tarafından fethedilen Silistre, 1853-1856 Kırım Savaşı sırasında çok kalabalık bir Rus ordusu tarafından kuşatılmış, Musa Hulusi Paşa kumandanlığındaki Türk kuvvetleri kırk gün boyunca, kaleyi kahramanca savunurlar. Kitapta, asıl verilmek istenen Vatan Sevgisi’dir. Bunun yanında, Silistre Kalesi’ne yardıma koşan gönüllüler ve bunlardan İslam Bey ile Zekiye’nin aşkı da anlatılmaktadır.
Özeti: İslam Bey, gönüllü olarak orduya gideceğinden dolayı uzaktan sevmekte olduğu Zekiye ile vedalaşmak üzere onun odasına girer. Zekiye’ye, kendisi hakkında beslediği sevgiyi anlatır. Kız da ona karşı kayıtsız olmadığı gibi, onun arkasından o da erkek elbisesi giyerek gönüllüler takımına karışır, Silistre’ye kadar gider. Silistre’de kuşatma altında kalırlar. Bu arada İslam Bey yaralanır, ona, Âdem ismini almış olan Zekiye bakar. Yaralı olduğu halde İslam, yanında Abdullah Çavuş ve Zekiye ile düşman cephanesini ateşlemek üzere giderler. Dönüşlerinde düşman kuşatmayı kaldırıp çekilmiş vaziyette bulurlar. Kumandan Sıtkı Bey de. Zekiye’nin vaktiyle bir namus meselesinde itaatsizlik ettiği için keçe külah edilmiş olduğundan asıl adı olan Ahmet’i değiştirip Sıtkı’yı kullanarak yeniden askerlikte rütbesi kazanmış olan babası çıkar. İslam ile Zekiye’nin düğünleri kazanılan savaşın mutluluğuyla birlikte yapılır.
Kaynak:http://www.bilgicik.com/yazi/vatan-yahut-silistre-namik-kemal-roman-kitap-ozeti/
Düzenleme:Ömer Faruk ÇEZİK